Sepetiniz
0

Sepetiniz boş

Alışverişe devam
COVID-19 'A KARŞI BAĞIŞIKLIK SİSTEMİ NASIL GÜÇLENDİRİLİR?

COVID-19 'A KARŞI BAĞIŞIKLIK SİSTEMİ NASIL GÜÇLENDİRİLİR?

COVID-19 (KORONA VİRÜS) ‘E KARŞI GÜÇLÜ BİR BAĞIŞIKLIK SİSTEMİ İÇİN BESLENME VE BESİN TAKVİYESİ ÖNERİLERİ
Pandemi dünyada birden fazla ülkede veya kıtada çok geniş bir alanda yayılan salgın hastalıklara verilen genel isimdir. Dünyamız belki de 100 yılda bir yaşanan bir pandemi ile mücadele içerisinde. Enfeksiyondan korunma ve kontrol önlemlerini uygulayarak; enfeksiyonun toplumda yayılmasını azaltmak ve böylece pandeminin erken dönemlerinde enfekte olacak kişi sayısını azaltmak için ise hepimize görevler düşüyor. Korona virüsten (COVID-19) KORUNMAK İÇİN; sosyal izolasyona önem vermeli, kişisel hijyen kurallarını harfiyen uygulamalıyız, bunun yanı sıra sağlık için pek çok şeyden vazgeçtiğimiz bu süreçte bağışıklık sistemimizi güçlü tutarak sağlığımıza da katkı sağlamalı kaliteli dengeli beslenme kuralları ile bedenimizi dinç tutmalıyız. 
Bağışıklık ‘immun’ sistem; fiziksel bariyer, kan ve dokulardaki fagositik hücreler ve kan kaynaklı çeşitli moleküllerden oluşan ve vücudumuzu hastalıklara karşı koruyan bir yapıdır. Bu sayede hastalık yapan bakteri, virüs vb patojenlere karşı koruma sağlar, tümör hücrelerini tanıyıp yok edebilme kapasitesi vardır. İmmun sistem bizi kanser hücrelerinden, virüslerden, bakterilerden ve zararlı ögelereden korur ve hastalık gelişmesini engelleyici aktivite gösterir. Bu sayede hastalıklara karşı bizi korur. 
Peki bizler bağışıklık sistemimizin bu aktivitesini sağlıklı yürütebilmesi için neler yapabiliriz ve nelerden uzak duralım? 
1.Şekerli gıdalardan uzak durun. Fazla şeker bağışıklık sistemi aktivitesini azalttığı gibi kronik hastalık riskini de artırır. 
2.Sigara  ve alkol bağışıklık sistemini zayıflatan temel etkenlerdir. 
3.Günde 8 saat düzenli gece uykusu şart! Fazla kafeinli ve gazlı içecekler, uyku kalitesini de düşürebilir. Bu anlamda günde 3-4 bardaktan fazla çay /kahve tüketiminden kaçınılmalıdır. 
4.Stres bağışıklık aktivitesini baskılar ve sizi hastalıklara daha açık hale getirir, stresinizi azaltmaya yönelik aktivitelerde bulunun. 
5.Bağışıklık sisteminizi güçlendiren besinlere sofranızda yer açın;
-Yoğurt ve kefir; içerdiği probiyotik bakteriler ile  sindirim sistemi sağlığınızı düzenlerken sizi dışarıdan gelecek hastalık yapıcı etkenlere karşı da korur. 
-Balık; içerdiği omega 3 yağ asitleri ile antiinflamatuar etkisi sağlar, haftada en az 2 kez 300 g balık tüketimi hem kronik hastalıklardan korur hem de bağışıklık sistemini güçlendirir.
-Yumurta; çinko ve kaliteli protein içeriği ile bağışıklığı destekler. 
-Ispanak; koyu yeşil yapraklı sebzeler A vitamin gereksinmenizi karşılar, bu sayede viral enfeksiyonların etkilerine karşı bağışıklığınızı güçlendirir.
-Kırmızı meyveler; pek çok antioksidan bağışıklık destekleyici besin ögesi içerir.
-Kırmızı, yeşil biber; yüksek c vitamin kaynağıdır. 
-Portakal, mandalina, kivi, limon: C vitamini ve antioksidan flavonoid içeriği ile bağışıklığı destekler.
-Sarımsak, soğan; anti viral ve antibakteriyel etki gösterir. 
-Buğday ruşeymi; E vitamin kaynağıdır, bağışıklığı güçlendirir.
-Yulaf ezmesi; beta glukan içeriği ile antiinflamatuar aktivite gösterir. 
-Zencefil, zerdeçal: Güçlü antiinflamatuar etkileri vardır, üst solunum yolu enfeksiyonlarına karşı korur. 
6. Bağışıklık sisteminizi güçlü tutmak için gerekli noktalarda besin desteklerine de başvurabilirsiniz. Bu takviyeleri almak hasta olmayacağımız anlamına gelmez, sadece hastalığa karşı direncimizi artırmayı destekler. Bu noktada öncelikle ‘evde kalmalı ve temasımızı minimuma düşürmeli ve hijyen kurallarını harfiyen uygulamalıyız’. Kronik hastalığı olan ve ilaç kullanan bireylerin bu besin desteklerini almadan önce doktorları ile görüşmeleri gerekmektedir. 
-- D vitamini: D vitamini bağışıklık hücrelerinin aktivitesini artırır ve reseptörlere bağlanarak bağışıklık cevabı da etkiler, biz D vitaminini güneş ışığı aracılığı ile alırız, bu nedenle evde kaldığımız bugünlerde eğer D vitamini eksikliğimiz de var ise bağışıklık sistemi aktivitemiz yavaşlar, günlük damla veya sprey olarak eksiklik düzeyimize göre takviye etmek bağışıklık sistemimizi de koruyacaktır. 
-- A vitamini ve beta karoten: Yapılan çalışmalarda üst solunum yolu enfeksiyonu geçiren bireylerin A vitamin düzeylerinin daha düşük olduğu görülmüştür. Koyu yeşil yapraklı sebzeler, havuç , balkabağı, brokoli, yumurta sarısı, yağlı balıklar A vitamin kaynağıdır, daha az sebze tüketen ve yumurta yemeyen bireylerde yetersiz alım söz konusu olabilir. Eğer bu besinleri tüketmiyorsanız tek başına A vitamini değil  multivitamin desteği alabilirsiniz.
-- C vitamini: Yapılan çalışmalarda soğuk algınlığı ve gribal enfeksiyonlarda günde 1000 mg C vitamini alımı hastalık süresini kısaltabilir, ancak C vitamini almak hasta olmayacağınız anlamına gelmez özellikle besinler ( turunçgiller, yeşil yapraklı sebzeler, limon, çilek vb)  ile yeterli C vitamini sağladıktan sonra halsiz ve yorgun hissettiğimiz dönemlerde destek amaçlı ek C vitamini alınabilir. Sigara kullanan kişilerin C vitamin gereksinmesi ise daha fazladır. Evde kaldığımız bu dönem daha az yeşillik ve meyve tüketiyorsak gün aşırı 500-1000 mg ester formunda C vitamin takviyesi alınabilir. 
-- Selenyum: Bağışıklık sistemi hücrelerinin antioksidan gereksinimi oldukça yüksektir. Selenyum güçlü antioksidan etkisi ile bağışıklık hücrelerini koruyucu etki gösterir. Yağlı tohumlardan özellikle brezilya fındığı en iyi selenyum kaynaklarından biridir, günlük gereksinmemiz yaklaşık 70 mikrogram ‘dır.  Bağışıklık sistemi zayıf ve bazı tiroit hastalığı olan bireyler için ek olarak alınması önerilmektedir. 
-- Çinko: Günlük 50 mg çinko desteğinin soğuk algınlığı geçiren bireylede hastalık süresini % 33 azalttığı görülmüştür. Çinko bağışıklık sistemi hücrelerinin büyümesini ve aktivitesini destekleyerek hastalıklara karşı koruyucu etki de gösterir.  Çabuk hastalıklara yakalanan bireylerin yeterli çinko alması bağışıklık sistemini güçlendirebilir.
-- Probiyotik: Yapılan çalışmalarda probiyotiklerin antiviral enfeksiyonların daha hafif geçmesine yardımcı olabileceği bulunmuştur.  Rinovirüs ile enfekte olan 152 kişide yapılan bir çalışmada 28 gün probiyotik desteğinin daha güçlü bir bağışıklık tepkisi ile  burun mukosasında virüs seviyelerini düşürdüğü bulunmuştur. Şu an için Covid-19 a yönelik bir çalışma yoktur, ancak probiyotik kullanımının bağışıklık sistemini, sindirim sistemi ve genel metabolizmayı olumlu etkilediğini biliyoruz.  Yoğurt, kefir beslenmemizdeki doğal probiyotik kaynaklarıdır ancak yeterli yararlı bakteri almamızı sağlamadıklarından ek takviye olarak probiyotikler düzenli bir biçimde kullanılabilir.
-- Omega 3:  kaliteli yağ asitlerinden biri olan kolesterol ve trigliserit seviyelerini düşürmeye yardımcı omega 3 yağ asitleri; aynı zamadan antiinflamatuar etki göstererek bağışıklık sistemini de destekler. Günlük 1000 mg omega 3 desteği özellikle balık tüketimi olmayan bireylerde ihtiyacı karşılayacaktır. 
-- Beta glukan içeren besin destekleri:  β-glukanların bağışıklık stimülanı, antitümoral, antienflamatuvar, kolesterol düşürücü, antidiyabetik, antimikrobiyal, antiviral, karaciğer koruyucu ve antioksidan  etkileri olduğu bilinmektedir. Ayrıca, β-glukan özellikle Japonya’da kanser hastalarında bağışıklık sistemini destekleyici olarak kullanılmaktadır. Bu dönem betaglukan içeren yulaf ezmesini, yulaf sütü veya yulaf ununu beslenmemize katabilir ayrıca beta glukan içerikli takviyeler ile de bağışıklık sistemimizi güçlendirebiliriz.
-- Propolis: Doğal bir arı ürünü olan ve yapılan çalışmalarda diğer antioksidan besinlerden 80 kat daha yüksek antioksidan aktivite gösteren propolis bu sayede vücudumuzu toksinlerden korur, ayrıca yapılan çalışmalarda antibakteriyel etkisi de gösterilmiştir. Bağışıklık sistemini güçlendirirken aynı zamanda antikanserojen etkisi de vardır. Sağlıklı bir yaşamı destekleyici olarak yetişkinler günde 20 çocuklarda ise 10 damla kullanılabilir, ancak alerjisi olan bireylerin dikkatli kullanması gerekmektedir.