2021 GIDA VE BESLENME TRENDLERİ TOP 10
2020 yılı, dünyadaki birçok insan için zorluklar ve değişimler yılı oldu, günlük alışkanlıklarımız ve davranışlarımız önemli ölçüde değişti. Bu yıl başladığını gördüğümüz birçok gıda trendi, özellikle de COVID-19 salgını devam ettikçe sürecek gibi görünüyor. En sevindirici değişiklik bilimsel verilerin her zamankinden daha çok dikkate alınması, aşırı sağlıksız diyetler, gereksiz diyet ürünleri, aslı olmayan saçma sapan bilgiler geride kaldı.
Pek çok insanın yedikleri de dahil olmak üzere sağlıklarına ve iyilik hallerine yeniden odaklanmasıyla önceliklerimiz de değişti. Sonuç olarak, yemek ve sağlık kültürü değişti.
İnsanlar evde yemek pişirmeye, paket sipariş vermeye ve her zamankinden daha fazla şey almaya devam etse de, fazlasıyla kişinin sağlıklarını korumaya hizmet eden, bir amacı, hikayesi olan, toplum sağlığına hizmet eden yiyeceklere yöneldiklerini göreceğiz. Gıda endüstrini de büyük bir değişim bekliyor.
İşte 2021'de beklenen en önemli gıda ve beslenme trendleri;
1-Fonksiyonel Bileşenler Bir Tıp Türü Haline Geliyor
Bağışıklığı Artıran Fonksiyonel Besinler/Bileşenler;
COVID-19, sağlığın geçici olduğunu ve her an değişebileceğini hatırlattı. Birçok kişi hastalıkla savaşmak içinbağışıklık sistemini destekleyebilecek besinleri, ürünleri bizlere daha çok sormaya aramaya ve onlara bütçe ayırmaya başladı. Diyet planlarının da buna uygun olarak geliştirilmesi kaçınılmaz olacaktır.
Pazar Araştırmasına göre, tüketicilerin% 50'den fazlası 2020'de bağışıklığını desteklemek için daha fazla takviye almış. Artan ilgi, 2021'de sağlık ve zindelik endüstrisinin en önemli odak noktası olmaya devam edecek.
Buna bağlı olarak, gıda endüstrisi, çinko, selenyum, C vitamini ve D vitamini gibi bağışıklık fonksiyonunu ve genel sağlığı destekleyebilecek ek besinler içeren ürünler oluşturmaya başladılar. Alternatif besin ve takviyelerin 2021'de satışlarının artmaya devam etmesi bekleniyor. Kara mürver, ekinezya, astragalus, zerdeçal ve zencefil, bağışıklık sisteminizi güçlendirmeye yardımcı olduğu iddia edilen en çok satan bitkisel takviyelerden bazıları. Kombucha ve probiyotikler de sayılabilir.
Zihinsel Netlik ve Ruh sağlığına iyi gelen Fonksiyonel Besinler/Bileşenler;
Devam eden salgınla birlikte zihin ve ruh sağlığı da birçok insan için bir öncelik haline geldi. Sadece beslenmedepresyon, anksiyete veya stresi tedavi edemez ama bazı vitamin ve minerallerden zengin, katkısız, işlenmemiş besinlerden oluşan bir diyet modeli zihinsel sağlığınızı desteklemeye yardımcı olabilir. Diyet planlarında Mood Food dediğimiz besinlere verilen önem de artacaktır.
Antioksidanlar, vitaminler (örn., B vitaminleri), mineraller (örn., Çinko, magnezyum), lif, sağlıklı yağlar (örn., Omega-3'ler) ve probiyotikler gibi diğer biyoaktif bileşikler bakımından zengin diyetler, daha iyi bir zihinsel sağlıkla ilişkilendirilmiştir.
2021'de, stresi azaltmaya ve uykuyu iyileştirmeye vurgu yapan, bu bileşenleri içeren ürünlerle daha fazla yiyecek ve içecek şirketinin çıktığını fark edeceğiz ve bu da zihinsel sağlığımıza katkıda bulunacak.
Özellikle, vücudunuzun strese uyum sağlamasına yardımcı olabilecek maddeler olan adaptojenler ve kenevir bitkisinin psikoaktif olmayan kısmı olan kannabidiol (CBD) gibi stres azaltıcı bileşikler içeren işlevsel içecekler dünyada popülaritesini artıracaktır.
Örneğin, bu aralar dünyada popüler olan Mantarlı Sıcak Çikolata gibi içecekler daha iyi uyumaya ve stresi azaltmaya yardımcı olan, sakinliği artıran reishi olarak bilinen bir adaptojen içerir.
2- Bitklerin Gücü
Artık bitkisel kökenli beslenme trendi küresel gıda ekonomisinde temel dayanak noktası haline geldiğine göre, bitki bazlı yiyecekler ve içeceklerin çeşitleri de artacaktır.
Gelişmiş ülkelerde, sağlıklı beslenmeye önem veren kişilerin, bitki bazlı peynir, yoğurt veya dondurma gibi ürünleri daha fazla satın almaya yönelecekleri ve sırada bitki bazlı et alternatiflerinin olduğu ön görülmektedir.
Meyveler, sebzeler, kepekli tahıllar, baklagiller gibi bitkisel besinlerin tüketimini artırmak beslenme listerinde sıkıcı bulunduğu için, gıda bilimi bitkilerin lezzetli ve kullanışlı yollarla diyetimize girmesine yardımcı olacak yollar bulmaktadır. Bitki proteini ve sebze bazlı makarna, pizzaiçeren ürünler, bu sadece birkaç örneğidir.
3. Yerel Beslenme
Salgın, kapanmalar, birçok insana yerel üreticilerin, gıda satıcılarının - bakkallar, mahalle ve köy pazarlarının ve restoranların ne kadar önemli olduğunu, yok olmamaları gerektiğini gösterdi.
Giderek artan sayıda tüketici, bu amaçla büyük şirketlerden ziyade yerel işletmeleri desteklemek istiyor. COVID-19 sürecinde yapılan bir ankete katılanların% 52'si, yerel olarak satın almaya odaklanarak ürünlerinin menşeine daha fazla önem verdiklerini belirtti.
İleride, yerel olarak yetiştirilen yiyeceklerin satın alınması ve tüketilmesine yönelik artan bir ilgi olacaktır. Bu da yerel ekonomiyi destekler, genellikle daha taze ürünler olur ve çevreye de faydalı etkileri olur.
Yerel beslenmenin faydalarını göz önüne alarak diyetlerin daha çevre dostu, sürdürülebilir gıda uygulamalarını içerecek şekilde değişmesi bekleniyor. Örneğin kinoa yerine mercimek önermek gibi..
İki aşırı spektrum arasında (yani vegan ve et yiyenlere karşı) savaşmak yerine, birçok insan çoğunlukla iklim etkisinin en düşük olduğu yiyeceklere odaklanacaktır.
Örneğin, diyetler hayvansal ürünlerin daha az alımını içerebilir ancak bunları ortadan kaldıramaz. Bunun yerine tüketiciler, sığır eti yerine tavuk eti yemek veya haftada birkaçkez bitki bazlı yemek yemek gibi daha düşük çevresel ayak izine sahip hayvansal ürünleri tercih edebilir .
Tüketiciler uzun mesafeli gıda dağıtımının neden olduğu karbon emisyonlarını azaltmak için yerel olarak yetiştirilen ürünleri satın almayı seçebilirler.
4. Fleksiteryan Beslenme
Et düşkünü birini vegan olmaya ikna etmeye çalışmak yerine ortada bir yerde buluşmak daha kolay olabilir. Et ve hayvansal ürünlerin alımını azaltma yönünde artan bir baskı olacak ancak ilginç bir şekilde, araştırmalara göre Y kuşağının % 60'ı esnek bir diyet benimsiyor.
Tüketiciler, her hafta birkaç et bazlı yemeği bitki bazlı olanlarla değiştirebilirler. Alternatif olarak, tariflerindeki hayvansal ürünlerin oranını azaltabilir ve daha fazla bitki bazlı içerik ekleyebilirler.
Şirketler bitki bazlı ürünleri tanıtmaya devam edecek, aynı zamanda müşterilerin bir orta yol bulmasına yardımcı olmak için daha yüksek miktarlarda bitki bazlı ve daha düşük miktarlarda hayvan bazlı ürünler geliştirecek.
5. Diyet kültürü revizyonu
Birçok insan pahalı diyetlerden ve büyük sonuçlar vaat eden ancak sağlamayan hileli takviyelerden bıktı. 2021'de, insanlar bunun yerine sağlık için daha dengeli bir yaklaşım aradıkça, kısıtlayıcı diyetler ve kilo verme programlarının gözden düşmesi muhtemel görünüyor.
Glutensiz, Keto, Whole30, paleo ve F-Factor gibi popüler diyetler, sürdürülebilir olmayan veya zevksiz aşırı kısıtlamaları nedeniyle yoğun bir şekilde eleştirildi.
Gıda takviyelerin de geçerliliğini yitirdiğini görmeye başlıyoruz. Bir avuç dolusu takviye almak yerine, , doğal gıdalara doğru bir geçiş görüyoruz .
Buna ek olarak, çoğu insan hayatının geri kalanında çikolatayı kesmek istemediğinden, tüm yiyecekleri ölçülü bir şekilde yemek istiyor. Ayrıca insanlar gelenek, kültür ve keyif gibi yemeğin diğer önemli yönlerini de önemsemeye başlıyor.
Photoshop ve FaceTune gibi imkansız güzellik standartlarına ulaşmak yerine mutluluk, sağlık ve canlılığa doğru bir eğilim görüyoruz. Tartıdaki bir sayı veya kot bedenleri yerine sağlığa öncelik verilecek.. Bunlara önem veren şirketler öne çıkacak, saçma vaatlere yüz verilmeyecek.
6. Yemek kitleri
2020 yılı, daha önce mutfakla arası iyi olmayan birçok kişiye evde yemek pişirmenin eğlenceli ve keyifli olabileceğini öğretti. Hayat yeniden normale dönüp hızlandığında günlük, haftalık yemek kitlerine eğilimin bütün dünyada arttığını göreceğiz. Evde kolayca yemek hazırlamayı sağlayan,
Yemek kitlerinin pek çok insan tarafından bu kadar sevilmesinin nedeni market alışverişi, malzemelerin ölçümü, ayıklanması, doğranması gibi hazırlık işlerinin çoğunun zaten yapılmış olmasıdır. Hafta boyunca genellikle paket servisi yiyen meşgul bir kişi için bu yöntem sağlıklı beslenmeyi çok daha kolay ve rahat bir hale getirir.
Ayrıca, bu kutuları hazırlayan şirketlerin çoğu yerel gıdalara odaklanıyor, vegan, ketojenik.. gibi çeşitli beslenme tercihlerine ve diyetlere göre hazırlanıyor. Bu nedenle, yemek kiti hazırlayanı şirketlerinin popülerliği katlanarak artıyor, pazarın 2027 yılına kadar 20 milyar dolarlık bir endüstri olacağı tahmin ediliyor .
En ilginci de restoranlar, hazır pişirme kitleri satarak yenilik yapmaya devam edecek. Bunlar bir araya getirilmiş ancak pişirilmemiş pizza, ekmek ve dünya mutfağından yemekler gibi şeyleri içeriyor. Yemek pişirme ve paket servis arasındaki mükemmel evlilik.
7. Şeffaflık
Birçok insan yanıltıcı, yanlış veya belirsiz bilgilerden bıktı.Tüketiciler, tükettikleri gıda ürünlerinin kalitesiyle ilgilenirken, aynı zamanda şirketlerin ürünleri hakkında açık, şeffaf ve dürüst olduklarından emin olmak istiyorlar. Kısa ve anlaşılır içerik listeleri sunarak ve yapay renkler, tatlar ve boyalar gibi tartışmalı bileşenlerin kullanımından kaçınan şirketlerin öne çıkması kaçınılmaz olacak.
Besinlerin içeriğindeki allejenler en küçük ihtimali göz önüne alacak şekilde çok daha titiz analiz edilip, pek çok gelişmiş ülkede olduğu gibi etiketleme zorunluluğu gelecek.
8.Fermentasyon
Bu, önümüzdeki yıl daha popüler hale gelecek bir tür 2020 trendi ... bu yıl, pek çok insan konserve yaparken, baharda bahçelerinden hasatlarını toplayıp, salatalık turşusu, kırmızı soğan, turplarını kavanozlarken instagrama çekecekler.
9.Postbiyotikler
Evet doğru okudunuz. Pre ve probiyotiklere aşinasınız, ancak bağırsak sağlığındaki en son oyuncu postbiyotikler . Prebiyotiklerin probiyotik bakteriler için besin olduğunu ve her ikisinin de optimal bağırsak sağlığı için gerekli olduğunu biliyoruz . Şimdi, bağırsakta probiyotiklerle devam eden fermantasyonun metabolitleri (veya son ürünleri) olan postbiyotikler hakkında bilgi ediniyoruz. Postbiyotikler, anti-enflamatuar ve antioksidan yararları için inceleniyorlar. Ayrıca bağışıklık sistemini güçlendirmeye ve bağırsak bariyerini iyileştirmeye de yardımcı olabilirler .
Postbiyotikler, kefir , lahana turşusu, ekşi mayalı ekmek ve kimchi gibi probiyotik içeren bazı yiyeceklerde bulunur . Canlı olmadıkları için, canlı probiyotiklerden çok daha fazla uygulamada kullanılabilirler. 2021'de, postbiyotik takviye formunu ve muhtemelen bunların gıda ürünlerine eklendiğini göreceğiz.
10. Mikro yeşillikler
Mikro yeşillikler tam olarak yeni değil, ancak tüketici talebi her zamankinden daha yüksek. Bu minik filizler, eskiden şık restoranlarda garnitür olarak bulunurken, şimdi bunları süpermarketlerde sayısız çeşitte ve ulaşılabilir fiyata bulmak mümkün. Sadece renkli ve sevimli değiller, aynı zamanda besinlerle de yüklüler. 2012 yılında yapılan bir araştırma, mikro filizlerin olgun muadillerinden dört ila 40 kat daha fazla besine sahip olduğunu gösterdi.
Hepimiz hayatın 2021'de bir noktada normalleşmesini umuyoruz, ancak en azından bu arada evde deneyebileceğimiz birçok yeni yiyeceğimiz olacak.